Topbašas davė figūrą! Stambulo investicijos tiksliai 35 milijardai dolerių

Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in davetlisi olarak “Yığılmalar Çağı: Yeni Dünya Haritası” Moskova Kentsel Forumu Açılış Paneli’ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Şehirlilik aslında sosyolojik bir evrimdir. Bir şehirde sadece merkezde yaşayanları değil tüm şehirde yaşayanlara şehir hayatını yaşatabilirseniz o şehir medeni bir şehirdir” diye konuştu.

VDNH – Rusya Fuar Merkezi’nde düzenlenen “Yığılmalar Çağı: Yeni Dünya Haritası” Moskova Kentsel Forumu Açılış Paneli’ne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra Rusya Başbakan Yardımcısı Dimitry Kozak, Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Maxim Oreshkin, Rusya İmar, Konut ve Toplu Hizmetler Bakan Yardımcısı Andrei Chibis, Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, Düsseldorf Belediye Başkanı Thomas Geisel, Tianjin Halk Belediyesi Encümen Başkanı Xiao Huaiyuan, Project Maganom Kurucusu Yuri Grigoryan’in de aralarında bulunduğu dünyanın önemli şehirlerinden temsilciler katıldı.

Uluslararası basın mensuplarının da yoğun ilgi gösteridiği panelde konuşan Başkan Kadir Topbaş, günümüz dünyasında tüm insanların kaderlerinin birbirine bağlı olduğunu söyledi.

“Ortak kader yaşıyoruz” diyen Başkan Topbaş, “Hiçbir şehir hiçbir ülke kendi sorununu çözerek geleceğe yürüyemez. Bu yüzden beraber yürümek zorundayız. Bilgi ve deneyim paylaşımı anlayışını ortaya koymak zorundayız” ifadelerini kullandı.

İhtiyaçlar Teknolojiyi Tetikledi

İstanbul’un son 60 yılda 14 milyon göç aldığını ve zamanında önlem alınmadığı için düzensiz kentleşmenin ciddi problere sebep olduğuna vurgu yapan Başkan Topbaş konuşmasına şöyle devam etti: “Benim şehrim İstanbul’un 8 bin 500 yıllık bir geçmişi var. Alınan göçlerle birlikte 17 milyon nüfusa sahip. Ekonomik açıdan da devlet olmuş olsaydı eğer dünyada 41.sırada yer alacak kadar da ekonomik olarak büyük bir şehir. İrili ufaklı bütün şehirlerin sorunları benzerlik arz ediyor. Teknolojinin verdiği fırsatlarla da önemli çözümler sunabilmekteyiz. Şehirlerdeki yığılmalar bizi teknolojik gelişmelere zorunlu hale getirdi. Yani artık hızlı trenler, insansız sürücüsüz metrolar yapmak zorunda kaldık. Bir anlamda şehirlerde bu kadar yığılmalar olmasaydı teknoloji bu kadar gelişmeyecekti. Şehirlerin gelişmesi buraların cazibe merkezi haline gelmesine de sebep oluyor. Göçü tetikliyor. İstanbul her yıl 450 bin nüfus artışı sağlamakta.”

Şehirlerdeki yoğun yığılmanın mobiliteyi sorun haline getirdiğini ve şehir problemlerini çözerken de birinin diğerine tecih edilemeyeceğini vurgulayan Başkan Topbaş şöyle konuştu: “Ben bir teknik adam, mimar ve şehir plancısı olarak ilk göreve geldiğimde İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’ni kurarak şehrin geleceğini tasarladık. Sadece İstanbul’u ele almadık. Çevre illeri de göz önünde bulundurduk. Çünkü sıkı bir etkileşim var. Beraber düşünülmesi gerekiyordu, eşikler oluşturulması gerekiyordu. Şehirlerdeki bu yığılmalar öncelikle mobiliteyi sorun haline getiriyor. Çevre sorunları, istihdam sorunları, barınma sorunları özellikle sosyal dokunun bozulması ve finans meselelerini beraberinde getirmekte. Bu sorunlardan birini ele alıp diğerini es geçemiyorsunuz. Eş zamanlı yürümek zorundasınız.”

Başkan Topbaş bir şehrin ekonomi merkezi olmasının beraberinde ciddi problemleri de getirdiğini vurgulayarak, “Şehri alt merkezlere de bölmek gerekiyor. Yani insanların her konuda şehrin merkezine gelme ihtiyacı duymamaları gerekiyor. Şehrin planlarını, ulaşım master planlarını buna göre yapmak gerekiyor. Eğer göç alan bir şehirseniz yerleşim planlarını buna göre düzenlemek zorundasınız. Geçmişten gelen riskli yerleşim alanlarının kentsel dönüşümle yeniden yaşanabilir hale getirmek, doğru konseptle yeniden yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Yerel Yöneticiler Önceden Görlemi

Şehirde yaşayan insanların ihtiyaçlarını yerel yöneticilerin önceden görerek onlara sunması gerektiğine de vurgu yapan Başkan Topbaş, “Şehirlilik aslında sosyolojik bir evrimdir. Bir şehirde sadece merkezde yaşayanları değil tüm şehirde yaşayanlara şehir hayatını yaşatabilirseniz o şehir medeni bir şehirdir. Herkes mutlu olur. Bunun yanında yerel yöneticiler olarak teknolojinin bu kadar geliştiği bir zamanda insanların beklentilerini önceden görüp daha insanlarımız bunu istemeden bizim onlara sunmamız gerekiyor” diye konuştu.

İstanbul’da günlük hareketliliğin 30 milyon civarında olduğunu ve bunun daha da artacağını ifade eden Başkan Topbaş, “Biz İstanbul’da özellikle ulaşımda çok ciddi yatırımlara girdik. 45 km. raylı sistem varken 1000 km’yi hedefe koyduk ve bunu adım adım metrolarla da bitirmeye çalışıyoruz” dedi. İstanbul’un günde 3 milyon metre küp su kullanıldığının da altını çizen Başkan Topbaş, kullanılan bu suyun 180 km’lik mesafeden getirildiğini ve atık sular için de ileri biyolojik arıtma tesisleri kurduklarını söyledi.

Başkan Topbaş şehre sonradan gelenlerin daha başarılı olduklarını ve bu başarılı insanlardan faydalanabilmenin de önemli olduğunu söyledi.

“Sosyolojik depresyonu giderecek dengeleri de kurmak zorundayız ve ekolojik restorasyon yapmak zorundayız. Bir şehir plancısı olarak şöyle bakıyorum; şehirde yaşayan insanların geçmişten gelen alışkanlıkları var, rutin bir yaşamı var. Dışarıdan gelenler hayata tutunmak için hem kendi kültürüyle geliyor hem de çok çalışmak zorunda. Şehirlere dikkat ettiğinizde sonradan gelenlerin çok daha ciddi mesafeler aldığını göreceksiniz. Başarılı işadamlarının onların arasından çıktığına şahit olacaksınız. Çünkü onlar hayata tutunmak mecburiyetindeler ve onların düşünce tarzları daha yenilikçi daha ileri daha araştırmacı oluyor. İşte bizler bunları yönetebilirsek ciddi geri dönüşümler ve katkılar alabiliriz.”

35 milijardų dolerių investicijos

Teknolojik gelişmelerin şehirde yaşayan insanların hayatlarını kolaylaştırma adına önemli imkanlar sunduğunu vurgulayan Başkan Topbaş, “Teknolojik gelişmelerin verdiği imkanlarla bizlerin akıllı şehirler kurma mecburiyetimiz var. Artık sayaçlara insanların bireysel olarak bakmaları mümkün değil. Büyüyen bir şehir var ve talepler çok fazla. Bundan dolayı da teknolojinin verdiği imkanlarla her şeyi yerinden çözme imkanına sahip oluyorsunuz. Biz İstanbul’da teknolojiyi çok iyi kullanabiliyor ve bunu da şehirde yaşayan insanlarımızın hayatlarını kolaylaştırması için onların hizmetine sunuyoruz” diye konuştu.

Göreve geldiği 2004 yılından bu güne İstanbul’a yaptıkları yatırımlar toplamının 35 milyar dolar olduğunu ve yaptıkları yatırımlarla birlikte İstanbul’a gelen ve İstanbul’da yaşayanların bu değişimi gördüklerini söyledi.

İstanbul’un göç almaması için Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı olarak çevre illerin de gelişmesi için çalıştıklarını vurgulayan Başkan Topbaş konuşmasını şöyle bitirdi: “İstanbul aynı zamanda önemli ulaşım yollarının merkezinde bulunuyor. Boğaz köprüleri, Avrasya Tüneli, araç tünelleri açıldı. Kanal İstanbul Projesi ile de deniz ulaşımında önemli bir mesafe kat edeceğiz. İki gün önce de Sayın Başbakanımızla Kanal İstanbul yani İstanbul Boğazı gibi ikinci bir kanal açıyoruz İstanbul’a. 1.6 milyar metre küp alacağız oradan ve adalar oluşacak. Bu adalar turistik adalar, golf alanları haline gelecek. Yani şehirde daha büyük bir ekonomik hareketlilik, dünya ekonomisine katkı sunma adına çabalarımız var. Bunu yaparken de Türkiye Belediyeler (TBB) başkanı olarakta diğer şehirlerin gelişmesini istiyoruz ki göç almayalım.”

Konuşmaların ardından Başkan Topbaş ve Rusya Başbakan Yarımcısı Dimitry Kozak, Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Maxim Oreshkin, Rusya İmar, Konut ve Toplu Hizmetler Bakan Yardımcısı Andrei Chibis, Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin birlikte fuar alanını gezerek yetkililerden bilgi aldı.

Būkite pirmas, kuris komentuoja

Palik atsakymą

Jūsų elektroninio pašto adresas nebus skelbiamas.


*