Metro Stambulo tyrimų ir plėtros centras įregistruotas

Stambulo metro amžius milijonams stambuliečių
Stambulo metro stotis

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Metro İstanbul, kentin raylı sistemlerinin ihtiyaçlarında dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak ve teknoloji ihraç etmek amacıyla kurduğu Ar-Ge Merkezi için tescil belgesini aldı. Böylece Metro İstanbul, Türkiye’de aktif olarak çalışan ve proje üreten tescilli Ar-Ge Merkezi’ne sahip tek raylı sistem işletmecisi oldu.

Türkiye’nin en büyük kent içi raylı sistem işletmecisi Metro İstanbul, 34 yıllık işletmecilik deneyimi ve sahip olduğu proje deneyimini birleştirerek dışa bağımlılığı azaltmak ve teknoloji ihraç etmek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Metro İstanbul, bu amaçla kurduğu Ar-Ge Merkezi’nin tescillenmesi için yaptığı başvuru 26 Eylül’de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylandı. İzmir’de gerçekleşen 9. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi’nde tescil belgeleri teslim edildi.
Metro İstanbul aldığı tescil belgesi ile Türkiye’de aktif olarak çalışan ve proje üreten Ar-Ge Merkezi’ne sahip tek raylı sistem işletmecisi oldu.

Tescil süreci 2 yıl sürdü

Ar-Ge Merkezi’nin tescillenmesi için ilk olarak Ekim 2020’de başvuruda bulundukları bilgisini veren Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy, “Tescil süreci beklediğimizden uzun sürdü. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Aralık 2020’de başlattığı denetim ve kontrol süreci Mart 2021’de sonuçlandı ve olumsuz yanıt aldık. Verilen geri bildirimlerin üzerinde çalışarak başvurumuzu birkaç kez tekrarladık. Yaklaşık 2 yıllık bir sürecin ardından yapılan denetimler sonucunda 26 Eylül 2022’de, Ar-Ge Merkezimiz tescillendi” dedi.

Metro Stambulo tyrimų ir plėtros centras registruotas

“Sektörün ihtiyaçlarına çözüm üretiyoruz”

Raylı sistem ağının gücünün ve yaygınlığının tüm dünyada şehirlerin gelişmişlik göstergelerinden biri olarak kabul edildiğini belirten Genel Müdür Soy, “Şehrimizde de bu alanda çok büyük yatırımlar yapılmakta. 2019 yılında inşaatları durdurulmuş olan metro şantiyeleri tam gaz faaliyete geçti ve şu anda İstanbul dünyada en fazla raylı sistem hattının yapımının sürdüğü şehir konumunda. 2024’e kadar bu inşaatların tamamlanmasıyla İstanbul’un raylı sistem ağı dünyada ilk 10’a, Avrupa’da ilk 3’e girecek. İBB’nin raylı sistemleri toplu ulaşımın omurgası olarak konumlandırma vizyonu doğrultusunda raylı sistemler atılımımızda sadece metro ağlarımızı genişletmekle kalmıyor aynı zamanda 34 yıllık işletmecilik ve 24 yıllık proje deneyimimizi birleştirerek kendi teknolojimizi üretiyoruz. Böylelikle sektörde yerlileşmeyi sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak, hem zamandan hem de paradan tasarruf elde etmek amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir yandan kent içi raylı sistemler işletmecisi olarak sektör liderliğini sürdürürken diğer yandan ekosistemin gelişimine ve ihtiyaçlarına çözüm üreten bir teknoloji şirketiyiz” diye konuştu.

“Tüm projelerimiz bir ihtiyaçtan doğuyor”

Ar-Ge Merkezi’nde görev yapan 47 kişilik ekip ile projeler geliştirdiklerini kaydeden Özgür Soy, “Tüm projelerimiz bir ihtiyaçtan doğuyor. İşletmecilik deneyimimiz sayesinde yolcu geri bildirimleri ve bakım-onarım tecrübemiz ile 360 derece düşünerek projelerimizi geliştiriyoruz. Örneğin; yürüyen merdivenlerde kullanılan basamak zincirleri en maliyetli sarf malzemeleridir. Herhangi bir arıza durumunda bu zincirlerin yurt dışından temin edilmesi hem uzun zaman alıyor hem de maliyeti yüksek. Geliştirdiğimiz Ar-Ge projesi sayesinde maliyetten tasarruf edeceğiz ve oluşan arızalarda müdahale süremizi kısaltarak yolcularımızın mağduriyetini hızla giderebileceğiz. Yolcu Bilgilendirme Sistemi (YBS), Peron Ayırıcı Kapı Sistemleri (PAKS), Sefer Planlaması Yazılım Projesi, Hareketli Katener Sistemi ve bunun gibi yolcu konforuna hizmet edecek ve maliyet avantajı sağlayacak, raylı sistemlerin ihtiyacını karşılayacak pek çok proje üzerinde çalışmaktayız. Bazı projelerimiz ile sadece raylı sistemlere değil tüm toplu ulaşım modlarına çözüm geliştirmekteyiz” diye konuştu.

“4 proje için patent başvurusu yapıldı”

Özellikle teknolojik anlamda atacakları her adım, yapacakları her değişiklik için yurt dışına para ödemek zorunda kaldıklarını ifade eden Genel Müdür Soy, “Oysa Türkiye’de çok başarılı mühendisler var. Ar-Ge Merkezimizde görev yapan 47 kişilik ekibimizdeki mühendislerimiz bugüne kadar 11 projeyi tamamladı ve bunlardan 4’ü için patent başvuru sürecindeyiz. 10 proje için ise çalışmalarını sürdürüyor” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin dört bir yanı için projeler üretiyoruz”

İstanbul’un dışında Türkiye’deki diğer şehirlerle de iş birlikleri yaptıklarını belirten Özgür Soy, “İstanbul’un metro ağını genişletmekle kalmıyor, dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla sadece İstanbul için değil, Türkiye’nin dört bir yanı için raylı sistem projeleri geliştiriyoruz. Ankara ile yaptığımız proje anlaşmasının ardından; Adana, Mersin, Karadeniz Ereğli, Bozüyük, Hatay, Kırşehir ve Çaycuma belediyeleri ile önemli projeler için iş birliği görüşmeleri yaptık. Türkiye’nin her yerinden gelecek talepleri değerlendirmeye açığız” diye konuştu.

“İstanbullunun parasını İstanbullu için harcarken kazanıyoruz”

Türkiye’deki kent içi raylı sistem yolcularının yarısını Metro İstanbul’un taşıdığını hatırlatan Özgür Soy, “Biz gelirlerini ağırlıklı olarak yolcularından elde eden bir şirketiz ve bu geliri 16 milyon İstanbulluya daha iyi hizmet vermek için harcıyoruz. Bu harcamayı yaparken tek bir kuruşu israf etmemek bizim en temel amacımız. Ar-Ge projelerimizden elde edeceğimiz tasarruf yine İstanbullulara farklı hizmetler sağlamak için fon olarak kullanılacak. Aynı zamanda da yerli paydaşlarımızla birlikte çalışıp ülkemizin parasının yurt dışına çıkmasını engelleyerek ülke ekonomisine de katkı sağlayacağız. Bu anlamda Ar-Ge çalışmalarımızı çok önemsiyoruz” dedi.

Tescil belgesinin sağlayacağı avantajlar

„Metro Istanbul“ įregistravus MTEP centrą, kurį jis įsteigė naudojant vidinius įmonės išteklius, turės šiuos privalumus:

  • Didės sektoriuje gaminamų projektų priėmimo procentas.
  • Ministerijai nurodant ir prižiūrint, MTEP ir projektų kultūra bus statoma ant tvirtesnių pamatų.
  • Didės bendradarbiavimas su universitetais, tobulės akademinė sąsaja.
  • MTEP centras bus akademinis sektoriaus darbuotojų traukos centras. Abu MTEP projektai turės magistrantūros ir doktorantūros studijų galimybes ir prisidės prie darbuotojų tobulėjimo.

Būkite pirmas, kuris komentuoja

Palik atsakymą

Jūsų elektroninio pašto adresas nebus skelbiamas.


*